Üstün ve Özel Yetenekli Çocuklar Konusunda Aileler Tarafından Sıkça Sorulan Sorular


Üstün yeteneklilik konusu çok fazla bilinmeyenle dolu çok karmaşık bir denklemdir. Bilimsel araştırmalar, bu fenomenin incelenmesinde henüz ne kadar başlarda olduğumuzu göstermektedir. Her bir araştırma, önümüze cevapladığından daha fazla soru koymaktadır. Böyle bir durumda ne aile, ne öğretmenler ve ne yazık ki ne de üstün yetenekli çocuk bir çözüme ulaşabilmektedir. Aşağıda üstün yeteneklilik ile ilgili en temel noktalar için kısa açıklamalar bulacaksınız.
Çocuğumun üstün yetenekli olduğunu nasıl anlarım?
Üstün yetenekli çocukların diğer çocuklardan farkı, zekalarının seviyesidir. Utangaç olabilirler veya olmayabilirler, uslu olabilirler veya olmayabilirler, cesur olabilirler veya olmayabilirler, sportif olabilirler veya müzikal olabilirler veya bu özellikleri göstermeyebilirler. Yani aslında onlar normal birer çocuktur.
Buna rağmen bazı çocuklar çevrelerini oldukça şaşırtabilir, örneğin çok iyi hafızaları ile. Bazı çocuklar çok erken – bu dönem 1. ve 2. yaşları arasında bile başlayabilir – rakamlar ve harflerle ilgilenmeye başlarlar ve erkenden okumaya ve hesap yapmaya başlarlar. Bazı çocuklar kelimenin tam anlamıyla her şey ile ilgilenirler ve günde binlerce soru sorarak çevrelerini sinir ederler. Bazen çok küçük çocuklar karmaşık sorular sorabilir veya varoluşçu sorular sorabilirler, örneğin ölüm hakkında veya hayatın anlamı hakkında. Tüm bunlar olası bir üstün yetenekliliğin işaretleri olabilir, fakat bu özellikleri gösteren çocuklar kesinlikle üstün yeteneklidir demek değildir.
Kaç yaşından itibaren test yaptırmak anlamlıdır?
Bu konuda bilim çevrelerinde de herhangi bir mutabakat yoktur. Bizim önerimiz, ailelerin veya çocukla sürekli temas halindeki diğer kişilerin çocukla belirgin problemleri oluşmaya başladığında ve aileler ve ilgili kişiler çocuğun normalin üzerinde bir zekaya sahip olduğunu düşünüyorlarsa test yapılmasıdır. Bir karar verilmesi gerektiği durumda da, örneğin okula erken başlama veya bir sınıfın atlanması gibi, test yapılması anlamlı olabilir. Normalde bunun için bir teste ihtiyaç yoktur. Fakat aile de emin değilse, test yapılması anlamlı olacaktır.
Bir çocuk ne kadar erken test edilirse, sonuç o kadar güvensiz olacaktır. Aynı şekilde çocuğun test yapıldığı andaki duygusal durumu da önemlidir. Çocuklar çok erken, örneğin 4 yaşında test edilmek istendiğinde, ben ailelere şu soruyu soruyorum: “Test sizin için neyi değiştirecek? Onun üstün yetenekli olduğunu veya olmadığını bilmeniz sizin için ne değiştirecek? Ona farklı mı davranacaksınız?”
Testi kim yapmalıdır?
Bu testleri sadece konu ile ilgili eğitimli ve sertifikalı psikologlar yapmalıdır, Testi yapan psikoloğun üstün yetenekli çocuklarla tecrübesi olmalıdır. Her zaman öncesinde ailelerle bir görüşme yapılmalı, testten sonra da bir değerlendirme görüşmesi yapılmalı ve yazı bir rapor alınmalıdır. Kesin tanı konulması için grup değerlendirmeleri uygun değildir.
Çocuklar hangi IQ değerinden sonra üstün yetenekli olarak tanılanır?
Üstün yeteneklilik çok ender karşılaşılan bir durumdur. 100 çocuktan 2 veya 3 ü üstün yeteneklidir. Buna göre bir zeka testinde çocukların sadece %2si 130 ve üzeri bir IQya sahiptir ve üstün yetenekli olarak tanılanır.
Klasik zeka testleri haricinde yüksek zeka seviyesini belirleme imkanı var mıdır?
Aslında hayır, çünkü sadece test ile yapılan çalışma doğru· bir sonuç verecektir. Çocuğun üstün yetenekli olup olmadığını gösteren çeklistler, öğretmenlere ve ailelere gerçekten sadece ip uçları verecektir. Çoğunlukla underachiever (ÜY olup ortalamanın altında başarı gösterenler) özelliği gösteren çocukların üstün yeteneklilikleri anlaşılamaz. Yani şüphe varsa, test yapılmadan bunu gidermenin yolu yoktur, fakat testler özellikle üstün yetenekli çocuklar tarafından çok sevilir ve eğlenceli bulunur. Testten sonra bir çok çocuktan “Ben burayı çok sevdim. Bir daha ne zaman geleceğiz?” sorusunu duymuşuzdur.
Üstün yeteneklilik tespit edilirse ne yapmalıyız?
Lütfen çocuğunuzu “üstün yetenekli” olarak yaftalamayın. Her çocuk farklıdır ve özellikle üstün yetenekliler her birinin ihtiyacına göre tasarlanmış özel bir desteğe ihtiyaç duyarlar. Okulda sürekli sıkılan ve gerçekten daha fazla öğrenmek isteyen bir çocuğun sınıf atlaması tavsiye edilebilir. Okul seçimi de önemlidir ve daha yüksek bir başarı (performans) beklentisi olan bir okul, daha zayıfların desteklenmesi yönünde faaliyet gösteren bir okuldan daha uygun olacaktır.
Biz, destekleme faaliyetlerinin özelikle okullar tarafından yapılması gerektiğini düşünüyoruz ve bunun ısrarla talep ediyoruz. Üstün yetenekli çocukların öğleden sonra gidecekleri bir kursta desteklenebileceğini düşünmek bizce yanlıştır. Çünkü sabahları okulda gerekli desteği görmeyen çocuklar öğleden sonra da bir başarı gösteremeyeceklerdir. Bu çocuklar da öğleden sonra sadece çocuk olmak isterler. Bu çocukları çok fazla ilave kurslarla doldurmak konusunda uyarmak istiyoruz.·
Üstün yetenekliliği anlaşılamazsa ne olur?
Maalesef üstün yetenekliliği anlaşılamayan çok sayıda insan vardır. Onlara sıkça herhangi bir akademik kalifikasyon gerektirmeyen mesleklerde rastlarız ve bu mesleklerde olağanüstü şeyler başarırlar. Fakat bazıları seçtikleri mesleklerde, iş ortamlarında ve sosyal çevrelerinde asla mutlu olamazlar ve bunun nedenini bilemezler.
Bir üstün yeteneklilik daha önceleri düşünüldüğü gibi her zaman kendiliğinden ortaya çıkmaz. Anlaşılmazsa desteklenemez, yüksek potansiyelden başarı elde edilemez. Bazı dramatik durumlarda çocuklar davranış bozuklukları, hiperaktif veya kötü yetiştirilmiş diye yaftalanırlar. Bir çoğu kendi üstün yetenekliliklerinden kendileri dahi haberdar değildir.
Sınıf atlatmak istediğimizde zeka testi yaptırmalı mıyız?
Okul başarıları anlamında sınıf arkadaşlarından çok önde olan çocuklar sıklıkla zeka testi olmaksızın sınıf atlarlar. Yani zeka testi sınıf atlama için bir ön koşul değildir ve çocuğun yapısı içerisindeki küçük bir parçanın değerlendirmesini yapar. Zeka testi yapılmasını beklerken geçen haftalar ve hatta aylar, o an verilmesi gereken kararların bekletilmesine yol açabilir. Aile ve okul sınıf atlamanın başarılı sonuç verip vermeyeceği konusunda tereddütteyse, tüm tarafların, yani çocuğun adına ailenin, şimdiki öğretmeninin, gideceği sınıftaki öğretmeninin, okul yönetiminin, duruma göre eğitim müdürlüğünden bir yetkilinin bir araya gelip kara vermesi gerekir.
Çocuğun bir sınıf atlaması söz konusuysa, neye dikkat etmeliyim?
Aile olarak mutlaka önce sınıf öğretmeni ile görüşmeye çalışın. Sonuç sizi tatmin etmiyorsa, sizin okulunuzun bağlı bulunduğu eğitim müdürlüğündeki üstün yetenekliler yetkilisine başvurun (RAM?). Sınıf veya okul yönetimine sınıf atlama talebinizi belirten bir dilekçe yazın.
Çocuğun sınıf atlama anında henüz gideceği sınıfın seviyesine gelmiş olması gerekmez. Ancak o ana kadar gösterdiği kapasite ve öğrenme isteği, geri kaldığı konuları kısa süre içerisinde tamamlayabileceğini göstermelidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mücadele ruhu...

Okulun "iklim"i olur mu demeyin!.. Başarıyı o belirliyor...